Bistro Revelin
Kalenin Ploce Kapısına yakın olan bu bistro gece kalabalıklığı ve kale manzarası ile dikkatimizi çekmişti ancak o gün çok yorgun olduğumuzdan bir sonraki gün öğlen saatlerinde döndük. Maalesef sadece içki içenler için ayrılan masalar daha az sayıda olduğundan en kenarda yer bulamadık. Yine de hem deniz hem kale manzarasından keyif aldık. Gece gelip kenarda yer bulabilirseniz çok daha keyifli olur sanıyorum. Servis hızı ve misafirperverliği konusunda ise çok memnun kaldığımızı maalesef söyleyemeyeceğim.
Fratellos Prosecco Bar Dubrovnik
Fratellos Prosecco Bar açık ara en beğendiğimiz yer oldu diyebilirim. Ambiyanstan manzaraya, servisten tuvaletlerine her anlamda bizi mutlu etti; lütfen tuvalet temizliği çok önemli. Sadece fıstıklı tiramisu hayal kırıklığıydı ama biz de zaten içki içmeye gitmişken neden tiramisu ile taçlandırdık bilemiyorum ki. Biz akşam 6 sularında gittiğimizden henüz dolu değildi, kenarda yer bulabildik ama bazı masalar rezervasyon yapılmıştı. Gün batımında manzaranın ayrıca çok güzel olduğunu fotoğraf varken söylememe gerek yok sanıyorum. Dolayısıyla geç saatlerde gidecekseniz ve manzaralı bir nokta istiyorsanız rezervasyon yapmanızı öneririm.
Bu arada burası kaleye biraz uzak ancak biz yürüyerek gittik. Kaleye uzak olduğundan sadece deniz manzarası gibi düşünebilirsiniz.
Orhan
Orhan ne alaka diye düşünüyor olabilirsiniz ama tamamen tesadüfen denk geldiğimiz bu yer denizin dibindeki masalarıyla oturup da kalkmak istemediğiniz salaş sahil mekanlarından. Yemek için de iç kısımda ayrı bir yeri var ancak biz sadece bir şeyler içip denize girenleri seyrettik. İsmi neden Orhan sormadık, zira gelen garson Türk değildi; mekan bir Türk’e mi ait yoksa değil mi emin olamadım.
Dubravka 1836
Dubravka 1836 hem restoran hem kafe. Surlara ana girişin kapısının dibinde bir yer, manzarası da güzel olan mekanlardan. Tabiki en kenarı yine yemek tercih edenlere ayırmışlardı. Bu arada yan masalara gelen bazı yemeklerin kokuları bizi de cezbetmedi değil, aç olsaydık kesinlikle yemek de söylerdik. Fiyatlar çok merkezi olmasına rağmen diğer yerlerle hemen hemen aynıydı.
Buza Bar
Buza Dubrovnik’in en meşhur noktalarından. Özellikle gün batımı manzarasının harika olduğunu söylüyorlar. Biz gündüz vakitlerinde manzarayı fotoğraflamak için gittik ve barda oturmadık. Zaten bar dediysek klasik barlar aklınıza gelmesin; salaş, tabure tarzı oturmalıkları olan bir yer. Sadece nakit kabul ediyor. Çok da fazla yeri yok. Gündüzleri insanlar buradaki kayalıkları yüzmek ve atlamak için kullanıyorlar, insanları izlemek açısından keyifli. Gün batımında da bir şey içmeden de gelip manzarayı görüp gidebilirsiniz.
Bonus olarak biz bir de kendi otelimizin barında Piano Bar Hotel Lero bir gece takıldık, canlı müzik olması ve bildiğimiz şarkıları söylemeleri keyifliydi. Kokteylleri fazla tatlı geldi. Bir de manzarası yok tabi.
Dubrovnik’te gittiğimiz kafeler için de bu yazımı okuyabilirsiniz.