Belgrad’a üçüncü gidişim olunca bir müsaitlik bulup artık Novi Sad turunu yapayım dedim. İlginç bir şekilde içimde gitmesem mi acaba diye bir his de vardı. Sanıyorum bu hisse kulak vermem gerekiyormuş, zira illaki görülmesi gereken bir yer olduğunu düşünmüyorum ancak Belgrad’da birkaç günden fazla kalacaksanız elbette gidilebilir. Rehberde ben gidemesem de gruptaki Belgradlı arkadaşlarımızın önerilerini ekledim. Belgrad yazımı henüz okumamışlar için bu gidişimde benim de yazar olduğum Spottedbylocals seyahat uygulamasının spotters buluşması için Belgrad’daydım.
Novi Sad’a dair ilk izlenimlerime gelecek olursak Belgrad’a göre daha sakin bir şehir. Renkli küçük evleri Belgrad’ın eski apartmanlarına göre daha tatlış bir hava vermiş. Alışık olduğumuz tek bir meydan, üstünde kilise ve etrafında kafelerin olduğu şehir planlaması burada da mevcut.
Novi Sad’a Nasıl Gidilir?
Ben yerlilerinin önerisiyle Belgrad Tren Garı’ndan (Prokop) trene bindim. Benim otelimden tren garına giden tram (40 ve 41 numaralı) çok kalabalıktı, keşke taksiyle gelseymişim diye düşündüm. Bir de Belgrad’da maalesef Maps toplu taşıma için doğru zamanları vermiyor. Moovit kullanıyorlarmış daha çok saatleri ve taşıtları takip etmek için, tren için bana yardımcı olan iki Sırp genci . Tren garı içinde gişe var, Belgrad’daki gişede kredi kartı kullanabiliyorsunuz ancak Novi Sad’da nedense pos olmasına rağmen sadece nakit seçeneğine izin verdiler. Ayrıca makinelerden de kartla bilet alabiliyorsunuz.
Trenlerden biri yavaş tren yaklaşık 55dk’da gidiyor, diğeri ise hızlı tren (Coko) 36 dk’da gidiyor. Fiyat farkı ise neredeyse 2 katı. Ben saatlerinden dolayı gidişte yavaş, dönüşte hızlı tren kullandım. Hızlı tren sadece Yeni Belgrad durağına uğruyor; diğeri ise çokça duraktan geçiyor. (Zaman çizelgesine buradan ulaşabilirsiniz.) Yavaş trenle Sremski kasabasını da ziyaret edebilirsiniz, küçük ama tatlı bir kasaba olduğunu söyledi yerlileri.
Novi Sad tren garından merkeze de yaklaşık yarım saatlik yürüme mesafesi var. Tren garı önündeki otobüs durağından merkeze giden otobüslere de binebilirsiniz ancak Maps’in burada taşıt önerisi çalışmıyor maalesef.
Novi Sad’a otobüsle de gitme seçeneği mevcut ancak onu denemedim. Bir de tabi Getyourguide gibi uygulamalardan tur satın alabilirsiniz.
Novi Sad’da Gezilecek Yerler
Öncelikle çok vakit kaybetmek istemediğim için detaylı bir gezi olmadı. Bir de Pazartesi gittiğim için müzeler kapalıydı maalesef.
Öncelikli olarak ana meydanına gidiyorum. Name of Mary Catholic Church meydanda beni karşılıyor. Dışardan heybetli gözükse de içi sade olan kiliselerden. Kilisenin hemen karşısında da Belediye Binası mevcut, önünde de Novi Sad’a zamanında belediye başkanlığı yapmış Sırbistan’ın önemli isimlerinden Svetozar Miletic heykeli var. Kilisenin arkasına doğru da Saint-George’s Katedrali bulunuyor ancak bu katedralin içine girmedim. Öyle Avrupa’daki diğer katedraller gibi büyük bir katedral değildi.
Kilisesinin az ilerisinde mağazalar yan yana dizilmiş halde. H&M’e tesadüfen girip iyi ki de girmişim diyorum, çünkü binanın tavanında üst kata çıkarken harika bir resim var, işlemeler çok güzel ve kapısı da çok güzel. H&M’in bulunduğu binalardan en güzeli bu mu Barselona’daki mi kararsızım.
Bu caddenin diğer tarafında ise karşılıklı dizilmiş kafe ve restoranlar mevcut. Pazartesi olmasına rağmen de boş değillerdi. Kafelerin bittiği noktada ise Vladicanski Dvor diye bir ibadethane yer alıyor, içine girilebiliyor mu bilemiyorum ancak dışarıdan hoş bir bina olarak gözüküyordu.
Cumhuriyet Meydanı‘nda da bir pazar kuruluyor. Cumhuriyet Meydanı yakınlarında Chocolato diye bir dondurmacının önünden geçerken çok fazla kişinin oturduğunu görüp hemen puanına baktım, oldukça yüksekti. Dondurma topları büyükçe, 1 top fındık 1 top da muz aldım. Muzun garip bir kokusu vardı, normal mi emin olamadığımdan yiyemedim ama fındık çok başarılıydı.
Benim gitmek için listemde olan ama kapalı olduğu için gidemediğim Modern Sanat Müzesi yine bu civarda daha nehir kısmına yakın, bu müze de yerli önerilerinden biriydi. O yüzden kaçırdığıma biraz üzüldüm. Müzenin karşısında Dunavski Park mevcut, bu park soluklanmak için çok keyifli, ortasında da ufak bir gölet var. Göletin yanında da bir anıt vardı ancak anıtın anlamını bilemiyorum. Bu parkın çıkışlarından birinde Izlet diye ufak bir kahve dükkanı var Belgradlı arkadaşımızın önerdiği, ben gittiğimde birkaç kişi vardı sırada beklemem gerekecekti, ondan es geçtim. Dışarda pek oturma alanı yok, kahvenizi alıp parkta takılabilirsiniz. Ayrıca Galerija Matice Srpske de yerellerin önerdiği bir galeriydi ancak Pazartesi günü burası da kapalıydı. Svilara da ipek boyama fabrikasından kültür/sanat alanına dönüştürülmüş bir yermiş; konserler, performanslar ve sergilerin bulunduğu bir yer. Buradan sergi ve etkinlikleri takip edebilirsiniz.
Ben buradan nehir kıyısına inip köprü üstünden yürüyerek karşı kıyıya Petrovaradin‘a geçtim. Trende karşılaştığım kızlar buradaki kaleden Novi Sad’ın güzel gözüktüğünü söylemişlerdi, sıcak olmasına rağmen üşenmedim kaleye çıktım. Kale etrafı hoş, oturma yerleri var ama kaleden bakınca görülen manzara ne kadar hoş derseniz çok emin değilim.
Kale üstündeki kafelerden birinde SAT diye bir yerde ice Americano içtim, ilk defa yanında lokum ikramı geldi ama yüksekte olmasına rağmen pek esmiyordu maalesef. Fiyatlar turistik nokta diye merkezden çok farklı değildi neyseki.
Kale manzarasından çok etkilenmesem de bu taraftaki renkli evler de hoştu, ayrıca kale etrafında turistik satıcılar da mevcut. Merdivenlerin oradan Petrovaradin’in kiremit kaplı çatılarının da manzarasını çekebilirsiniz.
Ayrıca kumsala (Strand) doğru da gidebilirsiniz diye yazmıştı benden önce gidenler, güzel kafeler varmış nehir kenarında ama benim daha fazla yürüyecek halim ve trenin yoğun saatine kalmak istemediğimden zamanım kalmamıştı. Ondan yürüyerek tren garına döndüm. Dönüşte gara yakın bir noktada Evropa diye bir fırından peynirli börek alayım dedim ancak nerdeyse 3 porsiyona yakın börek verdi kadın sormadan, altı da yanmıştı:(
Ben gidemesem de yerellerin önerdiği restoranlar da şunlardı: Kuca Mala, Atrium Hamam’ın çatı katı, Spajz, Ribarac.
Ayrıca Belgrad yazıma göz atmak isterseniz buraya beklerim.