- Interrail nedir? Interrail bileti nereden alınır?
- Interrail’da havayollarını kullanarak zaman nasıl kazanılır?
- Interrail biletinizi aldıktan sonra ulaşım için ekstra para ödeyecek misiniz?
- Konaklama için önceden rezervasyon yaptırmak gerekir mi?
- Interrail’da güvenli seyahat mümkün mü?
- Interrail için vize nasıl alınır?
- Neden Interrail yapmalısınız?
Interrail yapmamın üstünden yıllar geçti ama hala hayatımın en unutulmaz seyahatlerinden biri olmaya devam ediyor. Çoğu zaman acaba tekrar yapabilecek miyim diye düşünürken buluyorum kendimi. Peki bu Interrail nedir, ne değildir?
Interrail nedir? Interrail bileti nereden alınır?
Interrail, aslında en özet haliyle bir tren yolcuğu bileti. Kapsamına göre geçerli yer ve gün sayısının değiştiği bir bilet. Tarihleri de siz belirliyorsunuz. (Uzun halini de yazının devamında anlatıyor olacağım, çünkü bir biletten ibaret olduğunu söylemek Interrail konseptine ihanet olur.) Bu güzel mi güzel bir yolculuğun başlangıcı olan bileti Gençtur ofislerinden ya da online olarak Interrail’in sitesinden alabilirsiniz. Biletin sadece birkaç ülkede geçerli olabileceği versiyonlarının yanı sıra bütün Avrupa ülkelerinde geçerli versiyonu da mevcut. Aynı şekilde 15 günlük, 22 günlük ve 1 aylık ya da 1 ay içinde 15 günlük vb. şekillerde seyahat hakkı tanıyan farklı çeşitleri var.
Biz biletimizi Gençtur ofisinden 22 günlük tüm Avrupa’da geçerli olan Global Pass olarak almıştık. Bu bilet sayesinde Avrupa’nın birçok şehrinde tam 27 gün geçirdik ve bunun 22 günü de trenlerle dilediğimiz gibi seyahat etme hakkına sahiptik.
Interrail’da havayollarını kullanarak zaman nasıl kazanılır?
Tren biletiniz var diye havayollarının da nimetlerinden yararlanmamak olmaz. İlk gideceğiniz şehre uçarak gitmek bence oldukça zaman kazandırıyor, keza son gideceğiniz şehirde de biraz daha fazla kalmanızı sağlıyor. O yüzden ilk ve son şehirleri seçerken uygun uçak bileti bulabileceğiniz, son şehir için de uygun uçak biletinin yanı sıra uzun kalmak isteyeceğiniz ve uygun konaklama da bulabileceğiniz bir yeri seçmek önemli.
Interrail biletinizi aldıktan sonra ulaşım için ekstra para ödeyecek misiniz?
Hem uçak hem de Interrail biletlerini hallettiniz, bunlar dışında ulaşım için ekstra para ödeyecek misiniz? Bu size bağlı olsa da normal tren yerine hızlısını tercih ettiğinizde ya da yataklı vagonda geceyi geçirmek istediğinizde büyük ihtimalle ödeyeceksiniz diyebilirim ama bunlar oldukça küçük miktarlar olacak. Bunun dışında sizlere büyük miktarlarla sundukları “güya” indirimli tren olanakları da olmayacak değil ama tren bulamıyorsanız esnek davranıp rotayı değiştirmek en iyisi olacaktır.
Konaklama için önceden rezervasyon yaptırmak gerekir mi?
Esnek davranmak derken, “konaklama için önceden rezervasyon yaptırmak gerekmiyor mu?” diye sorabilirsiniz. Açıkçası biz bütün şehirlere rezervasyon yaptırmadan gittik, ancak bunu her şehir için öneremiyorum. Özellikle hafta sonu kalabalık olan şehirlere seyahat ediyorsanız seyahatiniz kesinleşince önceden rezervasyon yaptırmakta ya da kalabalık şehirleri hafta sonuna getirmemekte fayda var. “Hangi şehirlere rezervasyonsuz gitmek sorun yaratabilir?” in detaylı cevabını ilgili yazımda bulabilirsiniz. Rezervasyonsuz gitmenin asıl amacı hem esnek olabilmek hem de gittiğiniz yerde hostelinizi görerek seçebilmek. Bazı şehirleri çok seveceğinizi sanırken 1 günden fazla kalmak istemediğiniz zamanlar olabilirken, küçük olduğu için az kalmayı düşündüklerinizde de şehri çok sevdiğinizden ayrılamayabiliyorsunuz. İlla rezervasyonsuz gitmek istemiyorsanız da ücretsiz iptal-sonradan ödeme seçenekleri olanları tercih etmekte fayda var.
Interrail’da güvenli seyahat mümkün mü?
Interrail bileti iyi hoş da ucuza getireceğim diye sürünmek zorunda mıyım derseniz hem de hiç derim 🙂 Tren garlarında uyumak, kalabalık hostel odalarında kalmak elbette bir seçenek ve daha ucuza geldiği de doğru. Risk almayı sevmeyen, güvenliğe de önem verenlerdenseniz bunlar dışındaki en ucuz konaklama seçeneklerim neler diye araştırmaya başlıyorsunuz. Özellikle bizim gibi kız kıza gidecekseniz 🙂 Neyse ki Avrupa’da hemen hemen her hostelde özel odalar da bulunuyor ve bunlar da oldukça uygun. Kimi zaman ortak tuvalet-banyo kullanımı olmak zorunda olabiliyor ama özellikle 1-2 gün kalacağınız yerlerde bu da çok sorun olmuyor. Ayrıca uzun saatler süren ülkeler arası yolculukları gece saatine denk getirmek ve yataklı vagonda kalmak en hesaplı konaklama yöntemlerinden biri. Trenlerde kompartımanı başkalarıyla paylaştığımız halde biz hiçbir güvenlik sıkıntısı yaşamadık.
Konaklama dışındaki güvenlik sorunları ise Interrail ile gitseniz de gitmeseniz de kafanıza takılacak olan sorular. Özellikle kalabalık şehirlerde yaşıyorsanız hırsızlık vb. korkularınız Türkiye’de olduğundan daha fazla olmasın, ayrıca bir adet iç çanta alarak para ve pasaportunuzu onda saklayıp güvenli bir şekilde seyahat edebilirsiniz. Şehirlerin varoş bölgelerini de gitmeden araştırmak iyi olacaktır.
Interrail için vize nasıl alınır?
Interrail’da vize sıkıntısı oluyor mu? Açıkçası bu da diğer seyahatlerden farklı değil, sadece biraz daha uzunu, dolayısıyla bütçenizi biraz daha fazla göstermeniz ve sağlık sigortasını da seyahat tarihlerinize uygun olarak yaptırmanız önemli. En çok kalacağınız ülkeden vize almalısınız ve ilgili ülke için iptal edilebilir de olsa kalacak yer rezervasyonlarını da göstermeniz yararlı olacaktır. Burada önemli olan bütçenizle ve verdiğiniz tarihlerle uyumlu rezervasyonlar göstermek. Uçakla gidecekseniz ama vize çıkmadan bilet almak istemiyorsanız tren-feribot vb. diğer taşıtlarla gideceğinizi belirtebilirsiniz. Biz gidiş için uçak gösterip dönüş biletimizi almadığımızdan İtalya’dan feribotla Yunanistan’a oradan da trenle Türkiye’ye dönecekmişiz gibi göstermiştik.
Peki neden Interrail’a yapmalısınız?
Öncelikle harika anılar biriktireceğiniz için. Yalnız ya da arkadaşlarınızla hiç fark etmez gerçekten birçok güzel anı birikiyor, olumsuzlar çabucak unutuluyor.
Ekonomik seyahatin sırlarını Interrail’da keşfediyorsunuz ve bundan sonraki seyahatlerinizde bu deneyimden yararlanmaya devam ediyorsunuz.
Avrupa’yı daha çabuk fethediyorsunuz. Özellikle 22-30 günlük seyahatlerde birçok şehir görme fırsatınız olduğundan Avrupa’nın neredeyse her yerini gezmiş, hangi bölgelerini daha çok sevdiğinize karar vermiş oluyorsunuz. Bu arada bence en az 22-30 günlük seyahat etmelisiniz tam anlamıyla tadını çıkarmak için.
Özgürlük duygusu…Ne kadar özgür olursanız olun böyle uzun ve esnek seyahatlerde yaşanan özgürlük hissiyatının tarifi yok bence.
Kendinizin değişik yönlerini keşfediyorsunuz ya da unuttuğunuz yönlerinizi hatırlıyorsunuz. Daha önce ülkenizde ya da kısa rahat seyahatlerinizde karşılaşmadığınız o kadar çok farklı durumla karşı karşıya kalıyorsunuz ki bu durumlar karşısında verdiğiniz tepkiler, düşündükleriniz kendinize bile sürpriz olabiliyor.
Özgüveniniz artıyor. 30 gün boyunca dillerini bilmediğiniz ülkelerde oradan oraya gezip karşınıza çıkan sorunları da başarıyla hallettiğinizde özgüveniniz nasıl artmasın.
İçinizdeki seyahat virüsü uyandıysa (ki bu virüsü taşıyorsanız kesin bu gezinizde uyanacaktır) sizi bundan sonra durduracak pek de bir şey yoktur, çünkü bilirsiniz ki seyahat etmek düşündüğünüzden çok çok ucuzdur.
Avrupa’yı trenle gezmenin tadına varıyorsunuz. Trenlerin geçtiği yollar zaten çoğu yerde çok güzeldir, Avrupa’daki trenler de manzaranın tadını çıkarmanız için birebir.
Diğer gezilerinizde gitmeye üşendiğiniz, ulaşımı pahalı bulduğunuz ya da tur programında olmayan küçük kasabaları ziyaret etme imkanı buluyorsunuz. Trenlerin gittiği yerleri araştırırken birden karşınıza küçük tatlı kasabalar çıkıyor, buralara giden trenlere de genellikle ekstra ücret ödemediğinizden atlayıp gidiyorsunuz. Asıl manzaralar da buralara giderken karşınıza çıkıyor, benden söylemesi.
Önyargılarınızı yıkmanın en kolay yollarından biri Interrail, çünkü ister istemez lokallerle iletişime geçmek zorunda kalıyorsunuz. Öyle turla seyahat ettiğinizdeki gibi uzaktan gözlemlemekle olmuyor. Bir de siz istemeseniz de elinizde harita sırtınızda çanta gezerken onlar yardıma ihtiyacınız olabileceğini düşünüp size yardım teklif ediyorlar ki bu tarz iletişimlerde önyargılarınız ister istemez yıkılıyor.
Sonuç olarak bence zaman yaratabiliyorsanız bir an önce biletinizi alın ve bu deneyimi ıskalamayın.