Tiflis Gezi Rehberi

Tiflis’te Konaklama

Ben Tiflis’te popülerliği ve fiyatıyla cazibe merkezi haline gelen Fabrika‘da konakladım, hem hostel hem özel oda seçenekleri mevcut. Ben özel oda tercih ettim, banyosu da içindeydi; havlusu, şampuanı vs. ile bir otel odasından farksızdı. Burada konaklamadan memnun kalmanız beklentilerinizle alakalı. Örneğin, gece uyumayıp eğlenmeye ve sosyalleşmeye gelen iki arkadaşım bana burayı söylediğim için teşekkür ederek ayrıldı; bense ses ve ışıktan rahatsız olarak bir daha konaklama için tercih etmem dedim. Tabi şansıma havanın güzel olduğu bir zamanda gittiğimden Fabrika çok doluydu, Tiflis’in soğuk günlerinde gidenler bu gürültülere maruz kalmamış. Gece 2’de hala konuşmalar devam ediyordu ve ben birinci katta restoran/barların olduğu avluya bakan tarafta olduğumdan hiç iyi uyuyamadım maalesef. Bir de her gün temizlik yapılıyor ama ben çarşaflarımın temizliğinden pek memnun kalmadım, üstünde bana ait olmayan saçlar vardı:( Yine de Fabrika’da konaklamayı tercih ederseniz bence yola bakan ve daha üst katları tercih edebilirsiniz.

Fabrika merkeze çok yakın değil, özellikle eski şehre daha uzak, müzelerin bulunduğu alana ise yarım saat yürüme mesafesi. Ortamı keyifli, birkaç bar/restoran, butik ve bolca duvar sanatı var ancak genelde her yer dolu oluyor, oturacak yer zor bulunuyor. Ben bir dahaki gelişimde sadece eğlence için Fabrika’ya gelirim diye düşünüyorum, haftasonları özellikle canlı müzik ve dans da olabiliyor.

Bunun dışında birkaç oteli daha ziyaret ettim. Rooms Tbilisi ve Stamba güzel duruyorlardı, Wyndham da kalan arkadaşlarım da memnun ayrıldı, oldukça da merkezi.

Tiflis’te Kaç Gün Kalınır?

Tiflis’te müzeleri gezmeyecekseniz 2-3 gün yeterli; müzelerin hepsini gezecekseniz, tarihi yerlerinin hepsini görecek ve de mekanlarını keşfedecekseniz 4 gün diyebilirim. Benim 2. gidişimdi, ilk gidişimde Karadeniz turu kapsamında daha eski şehrini ve çevresinden birkaç yeri keşfetmeye yönelik gezi yapmıştık. Bu sefer daha mekan keşfi, müzelerinden seçtiklerimi gezdiği ve mural peşinde koştuğum bir geziydi. Cuma akşamüstü varıp Pazartesi akşamüstü ayrıldım, tam 3 günlük bir rota benim için yeterli oldu. Tiflis’in en büyük avantajı vizesiz pasaportsuz gitmek ancak mutlaka görülmesi gereken yerler listemde yer almazdı. Yine de 3. dalga kafeleri, müzeleri ve tarihiyle görülebilecek yerleri var; gece hayatı sevenler için de opsiyonlar mevcut, dolayısıyla giderseniz de beklentilerinize bağlı olarak kısa süre kaldığınızda sıkılmazsınız.

Tiflis’te Tek Başına Gezilir mi?

Arkadaşlarımla tesadüfen yaptığımız rotanın aynı çıkmasıyla ilk 1,5 günü onlar da akşamları yanımdaydı ama gezinin çoğunda kendi başımaydım ve yürüyerek gezdim, hiç taksi kullanmadım. Geç saatlere kalacaksanız taksi kullanmazsanız tedirgin olabilirsiniz, özellikle bazı noktalarda ancak normal saatlerde hafifçe bir tedirginlikle gezebiliyorsunuz:) Nitekim ıssız noktalarından da geçtim, karanlık alt geçitleri de var ama başıma bir şey gelmeden gezdim geldim. Bu arada alt geçitlerde evsiz barksız insanlar moduna hiç rastlamadım, karanlık dursa da ilk girişte çoğunda dükkanlar var; çiçekçi, fırın vb. Zaten sadece ana noktalarda olacaksanız korkulacak bir şey yok.

Taksilerde de hiçbir sorun yaşamadık. Gelirim deyip gelmeme, taksi bulamama vb. sorunlar olmadı, Cuma gecesi geç saatlerde dahil olmak üzere. Yakın mesafe bu gidemem gibi bir mantık da yok anladığım kadarıyla. 10 dk yürüme mesafesi olan yere bile geldiler. Bolt uygulaması bu anlamda çok rahatlık. Sadece yolları biraz bozuk, düşme tehlikesi yaşamadım değil; telefonunuz yerine yollara bakarak gidiniz. Bir de telefon kulübesine başımı çarptım, neyseki metalden değildi de bir şey olmadı. İşte bunlar hep nazar:(

Tiflis Havalimanından Merkeze Ulaşım

Tiflis havalimanından ulaşım için ben Bolt’u tercih ettim. İstanbul’dayken hesap oluşturup kredi kartı tanımlamıştım, Tiflis havalimanı internetine bağlanarak kapıdan çıkmadan taksimi çağırdım, ödememi yaptım. Bu uygulamada önden ödeme yapıyorsunuz. Sonrasında size aracı bulup hem araç marka hem de plaka bilgilerini ve kaç dakika içinde geleceğini bildiriyor.

Havalimanında başka taksiciler de mevcut, hatta sizi daha içeriden yakalayıp ucuza götüreceklerini söylüyorlar. Ben dolandırıyorlar vs. laflarına bakıp bolt’tan hallettim, bir de hiç para bozdurmadığımdan kredi kartını uygulamada kullanmak daha güvenilir geldi.

Ayrıca otobüs de var ama Fabrika’ya uzak indiriyor gözüküyordu, oradan ya yürümeniz ya da tekrar binmeniz gerek modu olunca taksi en mantıklısı gibi geldi ama otobüs de çok dolu olmuyor gözlemlediğim kadarıyla. Merkezi kalıyorsanız düşünebilirsiniz.

Tiflis Ucuz mu?

Tiflis Avrupa ülkelerine göre uygun olsa da Türkiye’ye göre aşırı ucuz değil. Taksi fiyatları biraz daha uygun ama sudan ucuz değil:) Yemeklerde özellikle alkolde benzer fiyatlar ödedik, bazı yerlerde sadece daha ucuzdu.

Para bozdurma konusuna gelirsek ben hiç bozdurmadım. Marketlerde de kredi kartı kullandım, mekanlarda da. Teleferikte geçmediğini söyledi binmeye çalışanlar. Bir de tabi sokak satıcılarından bir şey alamadım. Küçük fırınlarda da harika kokular olmasına rağmen POS cihazı göremediğimden onları da es geçtim.

Tiflis’te Gezilecek Yerler

Gürcistan Güzel Sanatlar Müzesi

Uzun zamandır gezdiğim en keyifli müzelerdendi, farklı sanatçılarının eserleri sergilendiğinden kendinize hitap eden bir şeyler elbet buluyorsunuz. Birçok müze arasından bunu tercih etmem hem puanının yüksekliği hem de tavsiye ve arkadaşlarımın yorumlarıyla şekillendi diyebilirim. Çoğunlukla resim ancak az da olsa heykel tarzı çalışmalar da mevcut. Ben en çok renkli ve müzik-dansa dair resimleriyle Givi Vashakidze’nin koleksiyonunu beğendim. Eduard Shakhnazarov’un kadın heykelcikleri de oldukça cesur ve güzeldi. Ayrıca Eski Tiflis ve İstanbul resimleri de sergide ilgimi çekenler oldu. Sergi 4. ve. 5 katlardaki odalardaydı ve birçok oda olduğundan yaklaşık 2 saatimi aldı. Daha uzun da sürebilirdi ancak bazı odaları hızlıca geçmeyi tercih ettim.

Ben ziyaret ettiğimde giriş katında ücretsiz bir sergi vardı, Sovyet Birliği ile ilgili, bu sergide oldukça çarpıcıydı. Üst katlardaki sergilerine giriş ise ücretli. Öğrenci indirimleri de sadece Gürcü öğrencilere yönelik. Ayrıca bu müzenin The Museum diye bir kafesi de var, bu kafe için Yeme-İçme Rehberime göz atabilirsiniz. Müzenin karşısında az ilerde de çantalardan, takılara, halılara birçok ürünün yer aldığı sokak tezgahları bulunuyor.

Güzel Sanatlar Müzesi’nin bulunduğu caddede National Gallery, Milli Eserler Müzesi ve MoMa (Modern Sanat Müzesi) de bulunuyor. Modern Sanat Müzesinin bahçesinde Apple of Love eseri bulunuyor, buna ücretsiz giriş demişler ancak kapısı açık değildi, ben sadece üstten bir fotoğrafını çekmiş oldum. Bu caddedeki Tiflis Opera ve Bale Binası da ayrıca dışardan da olsa görmeye değer. Güzel Sanatlar Müzesi’nin yanındaki Kashueti St. George Kilisesi de en kalabalık kiliselerinden, her geçişimde önünde çokça insan vardı.

Tiflis Sanat Akademisi

Tiflis Sanat Akademisi (Tbilisi State Academy of Art)’ne giriş ücretsiz ancak içinde minik bir müze bulunuyor. Müzeyi gezmeseniz dahi binanın içini gezmenizi öneririm. Zira Tiflis’te birçok bina kendiliğinden sanat eseri, duvarların boyamalar işlemeler oluyor. Pencereleri de renkli ve desenli olabiliyor. Bu bina da bunlardan biriydi. Ben müzeye de girdim, zaten en uygun fiyatlı yerlerinden biri. Mozaik tarzı camlardan yapılan eski Tiflis evleri, satranç tahtası gibi eserler var. Biraz fazla şaşaalı olsa da keyifliydi. İçerinin tavanları da ayrı bir sanat eseri. Müzeler bölgesine çok yakın, Kvartz Kafe’nin arka sokağı gibi kalıyor; gitmişken bir uğrayabilirsiniz.

Kartlis Deda Heykeli (Mother of Georgia-Gürcü Ana Heykeli)

Ben ilk seyahatimde bu heykeli gördüğümden aslında tekrar görmeyi düşünmüyordum ancak Eski şehir taraflarında mural arayışındayken kafamı kaldırmamla heykelin ne kadar yakınımda olduğunu fark ettim. Bu kadar yakında olunca da birkaç basamak ,100 basamakçık falan herhalde, daha çıkmadan olmazdı. Bu heybetli heykelin yanına çıktığınızda ne oluyor derseniz heykeli arkadan görüyorsunuz ve bu pek anlamlı olmuyor. Tiflis manzarası güzel ama bunun için de bu kadar yukarı çıkmanıza gerek yok, Betlemi Merdivenleri’nin hemen üstündeki Betlemi manzara noktası hem oturup şehri izlemek için hem de fotoğraflar için oldukça başarılı bir nokta (yazının başlarındaki manzara fotoğrafları hep bu bölgeden.)

Buraya gelirken cam ev diye geçen Kaleidoscope’u ziyaret etmek istemiştim ama kapısı kapalıydı, biri de yaşıyor gibiydi. Hiç anlayamadan tıpış tıpış yoluma devam ettim, yanımda biri olsaydı zile basacak cesaretim olabilirdi. Aşağıdaki ev de yine Kaleidoscope’tan Kartlis Deda’ya giderken rastladıklarımdan.

Tiflis’teki Güzel Sokaklar ve Binalar

Tiflis’te evler çoğunlukla eski olduğundan her sokakta güzel bir binayla karşılaşma potansiyeliniz mevcut, özellikle Eski Şehir çevresinde. Benim en beğendiklerim Lado Asatiani ve bu sokağa çıkan yollar oldu. Sololaki için de güzel diyorlardı ancak ben hiç bakmadan Kartlis Deda’dan tekrar aşağı inince tekrar oraya çıkabilecek gücüm kalmamıştı. Bu sokaklarda bazı apartmanlar da önerilmişti. Geronti Kikodze Sokağı‘nda 9 numaradaki apartmanın kapısı açıktı, döner merdivenleri ve merdivenlerdeki işlemeler için önerilse de çok çarpıcı bulduğum bir bina değildi. Yine de oralardayken uğranabilir.

Ivane Machabeli Sokağı‘ndaki Kalantarov’s House‘a sadece bir noktaya kadar girebildim, ama tavanı çok güzeldi. İçeri de girebilsem merdivenin etrafındaki renkli duvarları ve pencereleri keyifli duruyordu. İnsanlar zile basın alıyorlar diye yazmış ama sakinlerini rahatsız etmek de bana garip geliyor.

Gudiashvili Meydanı‘nı çevreleyen evler de çok güzeldi, rengarenk ve güzel balkonları olan evlerden. Hatta bazıları satılıktı sanıyorum, Tiflis’te ev almak isterseniz:)

Tiflis Old Town

Tiflis’in Old Town bölgesinde çokça kilise var. Gürcülerle ilgili ilk dikkatimi çeken yaştan bağımsız dindarlıkları. Kiliseyi karşı kaldırımdan, köprünün üstünden dahi görseler durup haç çıkarıyorlar. Zira Metekhi Virgin Mary Kilisesi‘ne girmek istesek de kapıda şalımı kafama taktığım halde daha başka bir şey belime dolamak için verince (üstümde uzun jeanlerim vardı) girmekten vazgeçtim. Bu kadar kilise gördükten sonra oraya girmeme değecek ne olabilirdi sonuçta. Nitekim bir arkadaşımız aradan kaçıp girdi ve içerisinin kötü koktuğunu bir şey de olmadığını söyledi. Ben de sonraki kiliseleri hiç denemedim bile.

Old Town’da görülebilecek şeylerden biri de Saat Kulesi. Tabi en çok fotoğraf çekilen yerlerden olduğundan önü genelde kalabalık. Saat Kulesi devrik üstünde şekiller olan bir kule, bana Picasso’nın eserlerini andırıyor. Eski Şehir’in sokaklarındaki renkli evler, cumbaları da görülmeye değer. Tam merkezi noktası ise I love Tbilisi yazısının bulunduğu nokta diyebiliriz, turların buluşma ve fotoğraf çekilme noktası.

Sülfür Banyoları‘nın olduğu taraflar biraz kötü kokuyordu, o yüzden hızlıca dolaştım. Tabi Eski Şehir’in en sıkıntılı tarafı kalabalığının yanı sıra yokuşlarının çok olması diyebilirim. Bazı sokakları da bizim Sultanahmet taraflarındaki gibi nargileciler modunda maalesef.

Yine bu sokaklarda Tiflis’in tek camisi de bulunuyor, caminin dışı bizimkilerden farklı olduğu için hoş. Ayrıca bu bölgedeki Barış Köprüsü de tasarım olarak en dikkat çekici köprülerden, camdan yapılmış modern bir tasarımı var. Bana Valensiya’daki Sanat ve Bilim Merkezi’ni anımsatıyor. Akşam bu köprünün ışıkları çok daha güzel oluyor.

Şehir merkezindeki yapıları bir önceki yazımda daha detaylı anlatmışım.

Holy Trinity Cathedral of Tbilisi (Sameba Katedrali)

Bu katedral sanıyorum Tiflis’teki en büyük katedral. Biz ilk gezimizde gittiğimizden bu gezimizde ziyaret etmedim, zaten hatırladığım kadarıyla dışardan heybetli bir katedraldi ki dışardan görüntüsünü Tiflis’in herhangi bir merkezi noktasından alabilirsiniz. Bahçesi de hoştu ama içinde farklı kiliseler ziyaret ettiyseniz çok ilgi çekici bir nokta yoktu diye hatırlıyorum.

Tiflis’in Parkları

Tiflis’te şehir içinde bolca park mevcut. Giorgi Leonidze, Fabrika’dan müzeler bölgesine giderken birkaç kez geçtiğim bir park oldu. Oldukça büyük ve Pazar günleri herkes aileleriyle buraya geliyor anladığım kadarıyla. Kilisenin hemen arkasında da olduğu için ayin sonrası tercih ediliyor gibi anladım. Parkın içinde heykeller de mevcut ancak ben ne heykeli olduğunu anlayamadım tabiki.

Dedaena Park Dry Bridge’in hemen altında yer alıyor. Pazar günleri bit pazarı gibi yerlere tezgahlar açılıyor. Ortasında bir çocuk heykeli var. Yine çok tercih edilen parklardan biri, oldukça da büyük.

Fabrika tarafında ise daha minik bir Roses Park yer alıyor. İçinde tenis kulübü, spor salonu ve kafeler de bulunan bir park. Küçük olduğu için daha kalabalık hissettiriyor.

Mziuri Park ise şehrin turistik noktalarından daha uzakta üniversiteler bölgesine yakın bir park. Yürüyüş rotalar oldukça keyifli gözükse de yokuşlu bir yapıda olması biraz yorucu. Park için de Mziuri kafeden Yeme-İçme rehberimde ayrıca bahsediyorum. Parklarının hiçbirine mutlaka gidin demem ama daha uzun kalıyorsanız ve arada soluklanma ihtiyacınız olursa bu parklar keyifliydi diyebilirim.

WhyNot Gallery

Bu galeriyi yüksek puanları ve önerilerle bulmuştum ancak içinde sergilenen eserler benim sanat seviyemi aştı sanıyorum. Bir açıklama da olmadığından pek bir şey anlamadım, zaten küçük bir mekan. Hediyelik eşyalar kısmında bazı güzel ürünler vardı ancak yol değiştirip gitmeye değmez. Gerçek bir sanat aşığıysanız yine de göz atabilirsiniz.

Tiflis’te Gezilecek Oteller

Evet, yanlış duymadınız. Tiflis rotasını daha önce bir yerlerde duymadıysanız şaşırabilirsiniz ancak burada otel lobilerini gezmek gibi bir moda da oluştu. Mesela Stamba’nın lobisinde fotoğraf çektirmeyeni Tiflis’e gitmiş saymıyorlar. Peki ne var Stamba’da kocaman bir kütüphane ve önünde şekilli bir deri koltuk, evet güzel ama gidilmese bir şey kaybedilir mi? Bence hayır ancak bu taraflar daha zengin kısımları ve üniversitelere giden yolda yer aldığından üçüncü nesil kahveciler vb. bu bölgede yer alıyor. Dolayısıyla bu tarafa yolunuzu düşürmeniz kahvecilerin tadını çıkarmak için iyi bir seçenek. Bu mekanları Yeme-İçme rehberimde bulabilirsiniz.

Stamba’nın hemen arkasındaki Rooms Oteli, ben daha çok beğendim. Yerde kahverengi seramikler ve kütüphaneyle birlikte biraz daha karanlık bir konsept yapmışlar ama gerçekten çok şık olmuş.

Duvarlarda da güzel resimler var. Fabrika ise daha çok restoran ve barlarıyla ve de muralleriyle ünlü diyebilirim.

Tiflis’te Görülecek Duvar Resimleri

Gelelim Tiflis’in en sevdiğim noktasına, murallerinin bolluğu. Her köşebaşında çıkabildiği gibi haritada da etiketli birçoğu. Benim gibi mural kovalayıcılar için hepsini tek tek yazmaya karar verdim.

En sevdiğim murallerden biri kedi ve kuşlu küçük kız murali oldu. Bu murale Tiflis Sanat Akademisi (Tbilisi State Academy of Arts) bahçesinde bulabilirsiniz.

Innerfields’in Cosmic Girl murali de beğendiklerimden biriydi, Lesia Ukrainka No:3’te yer alıyor. Bir önceki murale oldukça yakın.

Lado Asatiani Caddesi’ndeki White Lady murali de hoştu, doğrudan Google’da bu şekilde arayabilirsiniz. Hotel Flower’ın girişinde yer alıyor, bu otel de hoş gözüküyordu dışarıdan. Bu murale yakın My Home murali var, yine Google’da bu şekilde arayabilirsiniz, evlerin avlu kısmında yer alıyor. Mutlaka görülmesi gerekmez ama White Lady’e gitmişken bakılabilir.

Yine bu civarda birazcık yokuş tırmanırsanız Shiva the Cat murali mevcut, duvarda ve kedi kulübesinde muraller var, ben sevdim. Kedi muralinin üstünde bir telefon kulübesini de boyayıp Call-Your-Wife yazmışlardı, bu da çok hoştu.

Old Town’da Botanik Bahçesine çıkan yola doğru The Drunk-o-Phone da şehirde sıkça göreceğiniz goshaart! eserlerinden biriydi. Birkaçını görünce zaten tarzından tanımaya başlıyorsunuz. Drunk-o-phone çok eğlenceli bir çalışma olmuş. Sarhoş olunca yapmanız gerekenleri anlatıyor, gidip biraz daha içmek ve tekrar gelip ex’i aramak birkaç önerisi:) Instagram’da da takip ederek haberdar olabilirsiniz.

Nikoloz Baratashvili Sokağı’nın başındaki (Berikaoba heykellerine çıkan noktada) alt geçitte de birçok mural mevcut, hepsini beğenmesem de bazıları hoştu. O taraflara gidildiyse görülebilir. Keşke tüm alt geçitleri böyle olsa…

Fabrika Hostel hemen karşısında, içinde ve civarında da muraller var. Karşısındaki mavi kız murali gelir gelmez dikkatimi çekenlerdendi.

Musya the Swimming Girl murali ve Niko street art: Dante Polar Bear da bu civarda ve yine sevdiğim muraller (Kote Marjanishvili Meydanı’na yakın). Musya’dan Dimitri Uznadze boyunca gidince aşağıdaki mural de mevcut, haritada işaretlenmiş değil. Mikheil Tsinamdzghvrishvili Sokağı’dan farklı muraller de mevcut ancak ben çok hayran kalmadım.

Tiflis Çevresinde Gezilecek Yerler

Seneler önce gittiğimiz Karadeniz turumuzda Gürcistan’ın farklı şehirlerini, Tiflis merkezden uzak Kus Tba’yı (Kaplumbağa Gölü) da gezmiştik. Buradan ilgili yazıma ulaşabilirsiniz. Yıllar sonra aklımda en çok kalan yeri sularıyla ünlü Borjomi. Tiflis mi Batum mu’daki tercihim de tabiki Tiflis diyerek bu yazımı sonlandırıyorum.