Gelelim İngilizce bilmeyenlerin korkulu rüyasına. Başka bir yabancı dili de yoksa kendini ülkesinin sınırlarıyla sınırlayanlara…Yabancı dil olmadan yurtdışına seyahat mümkün mü?
Çat pat birkaç temel kelime biliyorsanız fazlasıyla mümkün, en azından anadili İngilizce olmayan ülkelerde. Temel kelimelerden kastım da “Thank you”, “where”, “yes-no” vb. Yani oldukça temel kelimelerden bahsediyorum. Keza bunları bilmeseniz de çok sorun olmaz ama siz yine de birkaç kelime öğrenip gidin.
Bugün birçok kişi için seyahat etmeyi kolaylaştırıcı uygulamalar mevcut. İnternetsiz kullanabileceğiniz harita uygulamaları yol sormanızı tarihe karıştırırken internetinizden yemeyen sözlük uygulamaları da yabancı dil bilgisi gerekliliğini neredeyse tamamen ortadan kaldırıyor. Üstelik okunuşlarını da bilmenize gerek yok, insanlara telefondan göstererek anlaşabilirsiniz. Fiyatlar konusunda endişe duyarsanız da yanınızda küçük bir not defteri ve kalem taşıyıp insanlardan yazmalarını isteyebilirsiniz, örneğin fiyatları hesap makinesinde göstermek Uzakdoğu’da çok kullanılan bir yöntem.
Bunların dışında yurtdışında kullanılan en yaygın dil işaret dili. Öyle kurslarda verilen işaret dili de değil, doğaçlama olanı. Keza İngilizce konuşabildiğimiz halde bile karşımızdaki İngilizce bilmediği zamanlarda bu dili kullanmak zorunda kalıyoruz. Özellikle Avrupa’nın güney kesimlerinde öyle harika İngilizce konuşan da beklemeyin, çoğunlukla cümle kurmadan kısa ve özet olarak temel kelimelerle anlaşılıyor. (Tabi bu söylediklerimden yola çıkarak rahata alışmayın, fırsatınız varsa İngilizce öğrenmek için çabalayın derim. Hem yeni bir dil öğrenmek beyni de çalıştırıyor.)
Sonuç olarak, gezmek isteyene dil bir sınır değil; sınırları biz kendimiz çiziyoruz maalesef.