Sevilla’da Ücretsiz Müzeler

Endülüs Çağdaş Sanat Merkezi (Centro Andaluz de Arte Contemporaneo)

Çağdaş Sanat Müzesi cumartesileri akşam 9’a kadar ücretsiz, normal fiyatları da oldukça ucuz; dolayısıyla vaktiniz varsa mutlaka uğrayın derim. Daha müzedeki eserlere geçmeden bilet ofisi için geçtiğiniz yolda sizi önce bir müzsiyen, saksafonlarla bezeli bir hol ve bilet ofisinin hemen yanında dev bir kafa ve kollar pencereden sarkmış, hepsi fotoğraflamanız için sizi bekliyor. Bu arada anladığınız üzere ücretsiz de olsa bilet ofisine gidip biletinizi almanız gerek. İyi ki de gerekmiş, yoksa belki de o kısımdakileri fark etmeden geçip gidecektim.

Müzede çok farklı sergiler var. İlk sergi kilisede başlıyor, zaten müze olmadan önce de bir manastır olarak hizmet veriyormuş. Müzenin avlusunda da farklı eserler sergilenebiliyor ve sarı taşlardan oluşan avlu müthiş bir görüntü oluşturuyor. Dinlenmek için de ideal. Benim şansıma sergilerin ikisine özellikle bayıldım. Siz gittiğinizde orada olurlar mı bilemiyorum tabi. Gitmeden dilerseniz websitelerinden bakabilirsiniz, ya da benim gibi şansa bırakabilirsiniz. Zira sergilerden de öte arka bahçesi harika kuş sesleri ve yeşillikleriyle sakinlik içinde zaman geçirmek için de harika bir yer. Benim gittiğim gün yağmurlu ve soğuk olmasına rağmen elimden geldiğince tadını çıkardım ve saatlerce müzede kaldım diyebilirim. Müzenin içinde gezerken arada kafanızı kaldırmayı da unutmayın, çünkü Sevilla’da birçok yerde olduğu gibi tavanlar da süslü olabiliyor.

Batı Hint Adaları Genel Arşivi

Buraya giriş her zaman ücretsiz. İçeride adından da anlaşılacağı üzere arşivler yer alıyor, bazı eski dokümanlar sergileniyor. Ayrıca önemli insanların heykelleri var. Tabi tüm bunlar benim çok ilgimi çekmedi açıkçası. Vaktiniz varsa binadaki tavan işçilikleri, merdivenin oradaki tavan işçiliği gibi noktalar için girip hızlıca gezebilirsiniz. Kapıda sıra görürseniz endişe etmeyin, güvenlikten geçtiğiniz için biraz sıra oluyor.

San Luis de los Franceses Kilisesi

Müze değil ama olsun normalde ücretli olan bir kilise. Pazartesi 16.00 sonrası ise ücretsiz.Kilisenin içi ışıl ışıldı, zaten soldaki ilk odada sizi tek bir duvarın boş olmadığı bir şaheser bekliyor, ihtişam deseniz var sanat deseniz var. Başınızı nereye çevireceğinizi şaşırıyorsunuz. Dinsel öğeler bir de anlam ifade ediyor olsaydı odadan kısa sürede çıkmam mümkün değildi. Diğer bir odası da öyle ancak altta yer alan taş alanın ne amaçlı kullanıldığını anlamadım. Ufak bir de bahçesi var, ihtişamlı kulesini buradan çekebilirsiniz.

Palacio de las Dueñas

Çok önceden rezervasyon yaptırırsanız Pazartesi günü ücretsiz gezebileceğiniz noktalardan ancak ben 3 hafta öncesinde baktığımda maalesef ücretsiz limiti dolmuştu. Rönesans, Gotik ve Mağribi stillerinin karışımı bir yapı olan saray mimarisi ve bahçeleriyle ilgi çeken noktalardan.

Bu sarayın içi de buradaki birçok yapı gibi renkli seramiklerle dolu, tabi bu da sarayı güzelleştiren etkenlerden. Birçok benzer yapı gezmeme rağmen aman çok sıkıldım her yerde de bunlar işte olmadım açıkçası.

Bahçeleri ve avluları oldukça keyifli; portakal ve limon ağaçları, palmiyeler, havuzlar ve birçok farklı çiçek gezinizi güzelleştiriyor. Bir sürü gövdesi varmış gibi gözüken ve çok büyük olan oldukça yaşlı bir ağaç var arka bahçede.

Ev hala Alba Hanedanlığına ait ve üst katı kullanıldığından ziyarete açık değil. Alt kattaki odaların ise hepsi farklı şekilde dizayn edilmiş, geçmişten günümüze gelen mobilyalardan, fotoğraflara ve resimlere birçok şey görebiliyorsunuz. Bir oda flamenko aksesuarlarıyla donatılmıştı mesela. Müzeden çıkarken bir müze satış mağazası da var, aslında müze satış mağazalarına göre uygun diyebilirim; ben sonradan birkaç beğendiğim şeyi almadığıma pişman oldum.

Palacio Marqueses de la Algaba

Her daim ücretsiz bir sarayla daha karşınızdayım ancak saray erken kapanıyor, mutlaka açılış-kapanış saatlerini kontrol ederek planlama yapın. İçeride neyle karşılaşacağıma dair hiçbir fikrim yok, kapıda da bir bilgi. İçeri giriyorum, hızlıca ücretsiz olduğunu teyit edip sarayın avlusunda geçiyorum. Yine seramikler, yine ortada bir çeşme ama diğer saraylar kadar abartılı değil; çok sade. Odaları gezmeye başladığımdaysa Sevilla’da örnekleri görülen mimari akımlara dair değerli bilgiler ve küçük örnekleriyle karşılıyorum. Burası aslında Sevilla hakkında genel bir bilgi edinmek için başlangıç olarak gezilebilecek bir saray. Bu bilgilerden sonra diğer gezdiğiniz yerlerde daha anlamlı gezebilirsiniz ama zaten önceden araştırdıysanız ya da bir rehber eşliğinde geziyorsanız gelinmesi şart bir nokta değil. Zira burada saraydan ziyade içindeki bilgiler öne çıkıyor.

Hospital de las Venerables

Pazartesi günleri önceden rezervasyon yaptırırsanız ücretsiz girişi olan yerlerden biri. Santa Cruz bölgesinde yer alıyor, 17. yüzyıldan Gotik bir yapı. Önceleri din mensupları için bir ev ve hastane olarak hizmet veriyormuş. İçinde bir kilise bulunuyor ki bu en görkemli yanlarından biri, freskler ve altarı gerçekten sanatsal olan kiliselerden. Burada yine Sevilla’daki birçok binada olduğu gibi avlu ve avluda bir çeşme bulunuyor, saraylara kıyasla çok sade tabiki. Ayrıca Velázquez’in resimlerinin sergilendiği bir oda bulunuyor. Genel olarak hastanenin duvarlarında Murillo’nun eserlerini de görebiliyorsunuz. Üst katta da modern sanata ayrılmış bir oda var.

Real Alcazar

Pazartesileri ücretsiz giriş için belirli bir kontenjanı olan yerlerden, ben 3 hafta önceden baktığımda dolmuştu maalesef. Sonra ne de olsa bilet alırım gitmeden diyerek 3 gün öncesinde internetten bilete bakınca satın almalarda da benim gideceğim tarihlerin kapasitesi dolu gözüküyor. Neyse dedim erkenden sıraya giderim bilet ofisinde, alırım mutlaka. Sonra bilet ofisinin olduğu meydana bir girdim daha ofisin açılmasına nerdeyse 1 saat var; orta ölçekli bir meydanın 4 yanı da doluydu.

Benden 2 hafta sonra Sevilla’yı ziyaret eden arkadaşım Semoş sayemde ücretsiz fırsattan yararlanabildi. Girişini bulmakta zorlandığını, gezmenin biraz karşık olduğunu, güzel olsa da Sevilla’daki diğer yerlerle karşılaştırıldığında çok da farklı olmadığını iletti.

Altın Kule (Torre del Oro)

Kule şu an deniz müzesi olarak kullanılıyor. Ben ücretsiz diye gittim ancak istediğiniz miktarda bağış yaparak giriş yapabiliyorsunuz. Sadece kredi kartıyla aldıkları için 50 cent diyemedim ama birkaç kişiyseniz 1-2 euro verirseniz belki arkanızdan laf ederler ama nerdeyse bedavaya gelmiş olur:)

Altın Kule Şehrin surlarını korumak için yapılan bir kule. Altın kule ismini nerden almış rivayetleri çokça fazla. Arkeolojik çalışmalarda malzemesinde altın olmadığı kanıtlanmış. Kulenin inşasında kullanılan malzemeler güneş ışınlarının kuleye vurmasıyla nehirdeki yansıması altın gibi gözüktüğünden bu şekilde adlandırılmış.

Deniz Müzesi içinde şehrin denizcilik tarihine dair bazı bilgiler ve gemi maketleri bulunuyor. Tepeye çıktığınızda ise nehrin manzarasını ve katedral manzarası görebiliyorsunuz ama çok özel bir manzara mı derseniz bence değil. Denizciliğe özel bir ilginiz yoksa müze de çok ilgi çekici gelmeyebilir.

Sevilla’da Gezilecek Yerler yazımda gezdiğim diğer yerleri (en beğendiğim sarayı kaçırmanızı istemem) bulabilirsiniz.