“Paris’i sevmemek için 5 neden” isimli yazımda belirttiğim gibi Paris’in sevdiğim yönlerini de ayrı bir yazı konusu olarak ele alıyorum. Öncelikle şunu belirtmem gerekir ki bütün sevdiklerim sevmediklerimi saymadığımda ya da onlara hazırlıklı olduğumda güzel geliyor. Aksi takdirde Notre Dame’a gidip Saint Germain Bölgesi’nde uygun fiyatlı oturabileceğiniz bir yer bulamadığınızda ya da park gezmeye karar verdiğiniz gün şakır şakır yağmur yağdığında moraliniz bozulabilir. Oysa ilgili yazımı da okuyup beklentileri yüksek tutmayıp olumsuz durumlara karşı hazırlıklı olursanız belki şehre aşık bile olabilirsiniz:)
Seine Nehri kıyısında sohbet ve yürüyüş
Siz de “içinden su geçen şehirleri” sevenlerdenseniz Paris’i sevmek için de bir şansınız var: Seine Nehri. Biraz paraya kıyarsanız nehirde tekne turları yapabilir, ekonomik takılmak isterseniz de nehir boyunca yürüyebilir, kıyısında oturabilirsiniz. Kim bilir belki şansınıza yanınızdakilerden biri gitar bile çalabilir.
Sacre-Coeur Bazilikası ve Montmartre Sokakları’nda yürüyüş
İşte bu aktivite güneşli bir güne denk gelsin isteyeceklerinizden. Keza Sacre-Coeur’un kendisinden ziyade merdivenlerinde ya da önündeki çimlerde oturmanın ve yanı başınızda müzik yapanları dinlemenin keyfi bir başka gözle görmenizi sağlayacak Paris’i. Sacre Coeur’un bulunduğu bölge Montmartre diye geçiyor. Montmartre’nin dar ve arnavut taşlı sokaklarında sokak sanatçılarını da izleyince ayrı bir keyifleneceksiniz.
Parklar-bahçeler
Avrıpa’da birçok şehir gibi Paris de park bahçe açısından hiç fena değil. En azından soluklanmak için oturabileceğiniz yerlerin olması güzel. Paris’teki bu tarz yerlerden en ünlüsü ve herkesin en çok aklında kalanı sanıyorum Rivoli Caddesi boyunca uzanan Louvre ve Champs Elysee arasında kalan Tuileries Bahçeleri.
İhtişamlı Notre Dame Katedrali
Gotik mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Notre Dame Katedrali oldukça ihtişamlı bir yapı. “Turistik Yapılardaki Mimari Tarzlar” yazımda da bahsettiğim gibi gotik mimarinin yaratmak istediği dini yapı karşısında insanın kendini küçük hissetmesi duygusunu oldukça iyi vermiş.
Müze severler için gez gez bitmeyen Louvre Müzesi
Müze gezmeyi sevenler için eşsiz bir müze Louvre, çünkü gez gez bitmiyor. Gerçek anlamda müzeyi gezmek bir hatta belki birkaç günden fazla zamanınızı alır. Hele ki Mona Lisa önündeki kuyruğu aşmak için beklerseniz yarım gününüz bir de bakmışsınız bitivermiş 🙂
Genç Kızlar için bonus: Abercrombie
Tarihi ve doğal güzelliklerden bahsetmişken nereden çıktı bu diyenler olabilir ama Paris’te gerçekten oldukça yakışıklı gençler var. Genç kızlarımızın gözü gönlü açılmasın mı? Champs Elysee üzerindeki Abercrombie’de de bu gençlerin bir kısmını bulabilir, hatta bazılarıyla fotoğraf çektirebilirsiniz. Alışveriş bahane:)