Marsilya’da En İyi Kafeler

Dutch Cafe

Le Panier bölgesinde yer alan Dutch Cafe hem mekanın hem de çalışanların tatlılığı ile başa oturmayı hak etti diyebiliriz. Sadece bunlar değil tabiki. Kruvasanları o kadar lezzetliydi ki birer tane yedikten sonra bir de çikolatalıyı bölüştük. Yan masalara giden granola bowl ve yumurtalı burgerlerinde de gözümüz kalmadı desek yalan olur. Mekan küçük, dışarıda ve içeride birkaç masası var sadece. Bir de tüm gün açık değil, o yüzden mutlaka saatlerine bakarak gidin.

Black Bird Cafe

Black Bird Cr Julien’de yer alan yüksek puanlı noktalardandı. Cr Julien’i akşam ziyaretimizde çok sevdiğimizden bir de sabah kahvaltı için gitmeye karar verdik. Dışarıda oturma masaları oldukça fazla, iç bölümü de keyifli. Biz hava güzel olduğundan dışarıyı tercih ettik. Ratatuy tart ve pestolu tost söyledik, ikisi de oldukça lezzetliydi. Tart biraz fazlaca büyüktü ve bildiğimiz tartlara tam olarak benzemiyordu, hamur kısmı daha azdı. Çalışanları da İngilizce çok rahat konuşuyor ve yardımcı olmaya çalışıyor. Uzun süre oturmak için de uygun bir mekan.

Cali Kitchen

Cali Kitchen kahvaltı için gittiğimiz brunch kafelerden biriydi. İçerisi açık pembe tonlarında sade bir düzendeydi, dışarıdaki masalarına göre daha hoş durduğundan iç mekanı tercih ettik. Mantarlı, peynirli ve pestolu bir tost tercih ettik, yanında yumurta ve salata ile geliyor. Bir de fıstık ezmeli muzlu French toast aldık. İkisi de oldukça lezzetliydi. Özellikle French Toast’un çok tatlı olmaması çok isabetli bir tat oluşturmuş muzla birlikte. Ödemeyi kolayca masada tamamlayabiliyorsunuz QR kod üzerinden, Wi-Fi şifresini de gelir gelmez veriyorlar zaten.

MUCEM Cafe

MUCEM’in en üst katta olan kafesi, özellikle müzeyi gezdikten sonra soluklanmak için güzel bir yer. Dilerseniz bizim gibi yerel bira ve cips seçeneğiyle serinleyebilir ya da kahveyle kafein dozunuzu alabilirsiniz. Manzara olarak çok bir şey sunmuyor tepede olmasına rağmen. St Fort Jean merdiveni manzarası var diyebiliriz. Kenarlardan tabiki denizi görebilirsiniz ama müze tasarımı nedeniyle tamamen açık bir manzara değil, bir de kenarlar gölge oluyor. Bizim gibi ortalama bir sıcaklıkta gidince güneşten en yüksek fayda birinci öncelik oluyor.

La Bonne Mere

Burası ünlü madeleine kek ve navette kurabiyelerinden alabileceğiniz mekan. Biz önce tadımlık birkaç çeşit kese kağıdında aldık, son gün ise Semoş paket yaptırıp evdekilere götürdü. Navette alırken en az 100 gr koşulu var ama madeleine için tane hesabıyla alabiliyorsunuz. Eğer fazla alırsanız tartılarak fiyat çıkarılıyor. Ben en çok fıstıklısını sevdim, beni tanıyanları şaşırtmayan seçim:) Navette de anasonlu da hiç fena değildi.

L’irose Galettes and Crepes

L’irose Le Panier sokaklarında gezinirken rastladığımız güzel kokan krepçiydi. Kokuya dayanamayıp nutelllalı ve muzlu bir krep söyledik. Sahibi birkaç Türkçe kelime de biliyordu, bize teşekkürler, merhaba gibi karşılıklar verdi. Krep de oldukça lezzetliydi.

L’escalie

Aslında burası bazıları tarafından restoran bazıları tarafından da bizim gibi bar olarak tercih ediliyor. Cr Julien da yan yana çokça kafe/bar var. Havuz kenarı olan masalar çok çabuk doluyor. Biz de gelen geçeni izleyebileceğimiz bir masası müsait olan Biz basil smash tercih ettik. Fresh’ti, gelen geçeni izlemek de keyifliydi. Yanımızdaki masalarda salata vb. farklı yemekler yiyenler de vardı. Turistlerin de çokça takıldığı bölgelerden.

Bar des 13 Coins

La Panier’de bulunan meşhur barlardan. Çalışanları kendi kendine eğleniyor. Gelen geçeni izlemek için de uygun, genellikle de hareketli ancak atıştırmalık için şarküteri tabağı dışında yenecek pek bir şey yok.

Cafe Ritazza

Havalimanındaki güvenlikten geçtikten sonraki kafelerden. Buradan mozzerallı ve domatesli sandviçle sebzeli vejeteryan sandviç aldık. İkisinden de memnun kaldık, mozzerellalı oldukça doyurucuydu.

Echappe

Yine havalimanında güvenlik geçişi sonrası kahve için uğradığımız noktalardandı. Kahve yanında fıstıklı kek de söyledik. Şık bir kafe ama fiyatları diğerleriyle aynı.

Les Lumieres

Lumieres hem bir restoran hem de kafe kısmından oluşuyor. Biz dış mekanda oturduk ve sadece kahve tercih ettik. Kahvesi biraz fazla sert geldi, zaten girince kokudan anlayabilirsiniz. Sevdiğiniz kokuysa sçeiminizi ona göre yapabilirsiniz. Biz capuccino ve flat white aldık ancak çok keyifli bir içim olmadı.

Ego

Ego tarz olarak farklı bir dondurmacı olsa da tat olarak sınfta kaldı diyebilirim. Buranın özelliği dondurma kabınızı kendiniz oluşturuyorsunuz, üstüne de isterseniz jelibon koyuyorsunuz. Sonra oluşturduğunuz kap tartılıyor. Her bir kaşığı ayrı tat için kullanıp atıyorsunuz koyarken. Vegan ve sütlü olmak üzere iki ayrı dolap var. Ben vegandan aldığım bir kırmızı meyveyi fıstıklıya göre daha başarılı buldum ama bir fıstık sever olarak ilk defa bir dondurmayı bitiremeden çöpe attım.

Marsilya’da Gezilecek Yerler yazım için buraya tıklayabilirsiniz.