Lyon’da Fransız lezzetlerinin yanı sıra İtalyan restoranları da çok yaygın. Aslında en başta İtalyan lezzetleri listemizde yoktu ama deneyimlerimiz bizi buralarda götürdü diyebilirim.
L’Osteria
L’Osteria Westfield alışveriş merkezinde yer alıyor ancak AVM’de diye klasik AVM restoranı sanmayın. İçi oldukça şık ve keyifli. Hem iç hem dış mekanı var ama iç mekan kesinlikle daha keyifli. Oldukça da kalabalık, hatta haftasonu olduğundan rezervasyonlu gelenler bile vardı.
Pizzaları oldukça büyük ve lezzetli, biz yarısını ayrı çeşit diğer yarısını ayrı çeşit yaptırdık. Bu şekilde yaptırdığınızda fiyatta farklılık varsa yüksek olanınkini alıyorlar. Bizim ikisi de sebze bazlı olduğundan fiyatları birebir aynıydı. Parmesan ek malzemelerde yer alıyor ama söylemenize gerek yok, zaten masaya geliyor. Pizzanın boyutunu gelene kadar bilmediğimizdiğimizden bir de mantarlı risotto tercih söylemiştik, yediğimizin en iyisi olmasa da oldukça lezzetliydi. Şaraplarda ise maalesef Fransız şarabı yok, İtalyan restoranı olduğundan şaraplar da İtalyan. Şişe versiyonundan ayrı olarak sürahide 1 litrelik versiyon da var ve fiyat olarak daha uyguna geliyor.
L’Entrecote
L’entrecote önünde uzun kuyruklar ve rezervasyon yapılmayan bir yer. Tatlıları saymazsak tek yemek seçeneği menü şeklinde antrikot, salata ve patates kızartması. Akşam açılışı 7’de, biz pazar günü 6:45 gibi sıraya girdiğimizde ilk grupta girebildik. Neyse ki içerisi oldukça büyük.
Mekan şık, porsiyon büyük, hatta patatesiniz bittikçe tekrar alabiliyorsunuz ancak etlerde benim etim çok sinir dolu yemesi sertken, arkadaşımın eti yumuşak ve sinirsizdi. Dolayısıyla burada iş biraz şansınıza gibi. Bir de tabağa servis ettikleri ilk porsiyon soğuktu. İkinci servis için de mum üstüne bakır bir tabakta sos ve et koyuyorlar, o ısınınca daha iyi olmuştu. Sosu lezzetli ama yediğim en iyi sos mu hayır. Fiyatlarsa verilen menüye göre normal. Yine de bence şansa bırakmak yerine daha iyi etler yiyebileceğiniz restoranlar bulabilirsiniz kanısındayım.
Le François Villon
Burayı bir tavsiye üzerine işaretlemiştik, ilk gidişimizde Eski Şehir tarafında gezinirken aç olmadığımızdan sadece fotoğrafını çekmekle yetindik. İkinciye ise özellikle buraya gelmek için çabaladık.
Mekanın içi çok otantik, vintage mekanları seviyorsanız burayı da seversiniz. Çalışanlar pek İngilizce konuşmasa da bir şekilde anlaşıyorsunuz. Biz soslu burgerine hayran kalmıştık fotoğraflarda ancak biber sosu ve peynir sosu olmak üzere iki çeşit sos vardı ve maalesef bizim beğendiğimiz biber sosuymuş. Peynir sosu benim gibi kokulu peynir sevmeyenler için birazcık ağır ama yenilemeyecek derecede değil. Hamburger yanında patates ve salata da geliyor. Salatası aşırı lezzetli, sosu müthiş. Porsiyonlar oldukça büyük. Fransız mutfağı tipik yemekleri de var ve çoğunluk bunlardan yiyordu. Porsiyon büyüklüğünü bu yemeklerde de fark ettik.