Kachka Cafe

Lyon’un güzel kafeleriyle dolu bir meydanında Croix-Paquet bölgesinde yer alan bu kafeyi fark edişimiz öncelikle önündeki yakışıklıyla oldu, sonra bir baktık ki içi keyifli sohbet eden insanlarla dolu. Kafenin sahibi tatlı biriydi, bizimle şakalaştı. Laptop kullanılmayan kafelerden. Wifi da yok. Sohbet edin diyor yani kısaca. Zaten içeride kartpostal yazanlar, kart oynayanlar, sohbet edenler; yani oldukça canlı bir ortam vardı. Kahvesinin de tadı da hafif orman meyvesi tadındaydı, normalde meyve notalı kahveleri sevmem ama asla ekşi olmayan ve ağızda hoş bir tat bırakan bu hafif kahveyi sevdim.
Slack Kafe

Slack Republique Meydanı’na çok yakın meşhur kafelerden. Girişteki panosunda içerisinin ve koltukların dizaynına tatlış bir yer. Banana bread ve yer fıstıklı bar söylüyoruz. Tatları normalde yediklerimizden farklı ama oldukça güzel. Tek sorunu bir süre sonra kalabalıklaşıp sıra bekleyen insanlarla biraz üstünüzde baskı hissetmeniz olabiliyor.
Saint Paul Boulangerie

Saint Paul Boulangeri meydana bakan yüzü ve içinden gelen harika ekmek kokularıyla bizi çekiyor. Zaten içi de oldukça kalabalık. Tabi sabah kahvaltı ettiğimizden ekmek yiyemiyoruz ancak kruvasan alıyoruz. Kruvasan lezzetli ama ekmeklerinde aklımız kalmıyor değil.
Augustin

Son gün kahvaltımızda tercih ettiğimiz pastanelerden biri. Biz enginarlı peynirli bir sandviçini tercih ediyoruz. Sandviçin peyniri bize biraz ağır gelse de içindeki ekşi enginar oldukça lezzetli. Aklımız biraz tatlılarında ve yine ekmeklerinde kalsa da ekstra bir şey almadan çıkıyoruz. Bir de kışın gidiyorsanız Rue Duguesclin üstündeki şubesinde içeride oturma yeri yok maalesef.
Paul
Paul Fransa’nın genelinde olduğu gibi Lyon’da da oldukça yaygın. Biz Republique caddesi üzerindeki Paul’dan Annecy’e gideceğimiz gün için bir gün önceden pizza alıyoruz. Çeşit olarak yine tatlılar çok çeşitli tabiki ama kendimizi tutuyoruz. Pizzaları sabah yediğimizde oldukça yağları çıkmıştı, bir de tadını çok sevemedik. Paris’teyken ekmeklerinden alırdık, oldukça lezzetliydi; yani ürün bazlı bir beğenmeme olduğunu düşünüyorum.
Paul Bocuse
Les Halles yemek marketinde yer alan Paul Bocuse’ye son günümüzde makaron için uğradık. Passion Fruit ve antep fıstıklısını denedik. Antep fıstıklı oldukça lezzetliydi. Zaten hepsi de harika gözüküyordu.
Chocolatier Sève
Yine Les Halles içinde yer alan Seve’de fiyatlar Paul Bocuse’ye göre daha yüksekti. Çeşit olarak makaronlarda hem tatlı hem de tuzlu çeşitleri var, farklı tat denemeleri yapmışlar. Buranın antep fıstıklısının hiç tadı yok, Paul Bocuse’ninkiyle kıyaslamam bile. Vanilyalı ise lezzetliydi.
Le Pain Du Gone
Les Halles içinde yer alan bu fırında ilk gün kahvaltı olarak kruvasan aldık, dokusu biraz daha Türkiye’dekilere göre farklı olsa da oldukça lezzetliydi. Son günümüzde de çikolatalı versiyonunu denedik, içindeki çikolatanın tamamen bitter olan acı versiyonlardan olmamasını sevdim ancak boş kruvasanı kesinlikle çok daha lezzetliydi. Ayrıca tadımlık da ürünleri mutlaka oluyor.
MKB Cafe
MKB ilk günün akşamında yoğunluğunu görüp beğendiğimiz mekanlardandı. Pazar günü birçok yer kapalı olunca biz de oturup bira içmeye karar verdik. Daha saat erken olduğundan boştu ama akşam saatlerinde yer bulmak zor olabiliyor. Bu tarz yerlerde benim için önemli bir kriter olan tuvalet temizliği ise oldukça iyiydi.
Pralus

Pralus için kuyruğa girmeyeni dövüyorlarsa diye biz de girdik, tamamen koyun psikolojisi 🙂 Meğersem brioche’u ödül kazanmış, durum buymuş ancak bizim istediğimiz çikolatalı versiyonun küçük boyu kalmadığından antep fıstıklı çikolata alıp çıktık. İçi antep fıstık kreması dolu çikolata oldukça yoğun ama çok tatlı değil. Ben şöyle lezzetli bir baklavayı yerine yeğlerim, keza daha da ucuza gelir.