Ho Chi Minh Mozalesi
Girerken kolsuz ve kısa şortlara izin verilmiyor, gezerken gülümsemeniz hoş karşılanmıyor. Biraz gergince girip çıkıyoruz. “Saygı”, “korku”, “hiyerarşi”, “güç” kavramlarını uzun uzun tartıştığımız bir ziyaret. Bu mozalenin bulunduğu meydan aynı zamanda Ho Chi Minh’in 1945 yılında Vietnam Bağımsızlık Bildirgesi’nin de okuduğu meydan.
Edebiyat Tapınağı
Bu tapınak Vietnam’ın ilk ulusal üniversitesine ev sahipliği yapmış. İçinde kaplumbağa heykelleri üzerinde öğrencilerin tez konuları yazılıymış. Avlusu yeşillikli hoş bir yer.
Hanoi Tren Sokağı
tren yolu oldukça uzun ve birkaç farklı sokak tren yolunun iki yanında kafeler olacak şekilde dizayn edilmiş. Ayrıca duvarlarda farklı farklı duvar resimleri var. Trenlerin geçiş saatleri belli. Öyle çok sık geçmiyor, geçeceği zamana yakın kafeler daha da hareketleniyor. Sonra bir bakmışsınız sizi oturduğunuz yerden kaldırıp sandalyenizi biraz geriye alıyorlar ve buna rağmen tren adeta dibinizden geçiyor. Biraz ürkütücü de olmuyor değil.
Halong Bay
Halong Bay Hanoi’de değil ama Hanoi’den geçebilirsiniz, tabi genelde tüm gününüzü alıyor. Sonra teknelere binip ilerliyorsunuz. Suların rengi çok güzel, etraf bakir ve yeşil adacık gibi oluşumlar var. Keyifli bir tekne gezisi oluyor. Halong Bay’da tekneden tek indiğimiz yer Dau Go Mağarası. Mağaraya çıkarken harika manzara fotoğrafı çekebileceğiniz yerlerin yanı sıra mağaranın içi de tam fotoğraflık. Oldukça büyük ve romantik bir biçimde ışıklandırılmış bir mağara.
Hanoi’de Kafe ve Barlar
Mayfaire Lounge
Ortam loş, içkilerimizi ısmarlayınca bir de ne görelim yan masada içkisiyle çekirdek çitleyen Vietnamlılar. Bizim neyimiz eksik, hemen çekirdeklerimizi söyleyip margarita ve çekirdeği aynı masada buluşturduk. Gecenin sonuna doğru DJ de gelince derin sohbetlerin üstüne dans da eklendi.
Orick Cafe
Terasındaki ışıklandırmasının hoş olduğu ve yine bira çekirdek ikilisini buluşturduğumuz yerlerden oldu.
Le Fleur Tea & Dessert Cafe
İçerisi çiçeklerle donatılmış, Hanoi sokaklarıyla alakası yok. Üstelik bir modelle çekim yapılıyor, hemen onların kat kat tatlı tabağıyla çekilmek istiyoruz; modelle de kısa bir sohbet. Türkiye’den olduğumuzu duyunca şaşırıyorlar. Bir de bebişleriyle gelen iki kadın vari, bebişlerden biri aşırı tatlı; neyseki ilgi gösterince, konuşunca garipsemiyorlar. Kafede tatlılar çok güzel sunulsa da bizim tercih ettiğimiz Bonsai Tree’nin tadı maalesef o kadar başarılı değildi. Coconut Coffee’yi de fazla tatlı olması dışında sevdim.
Giang Cafe
Son olarak 1946’dan beri hizmet veren egg coffee’siyle meşhur Giang Cafe’ye gidiyoruz. Çok kalabalık, her milletten insan burada. Ben yumurta sevmem, kokusundan da hoşlanmam o yüzden arkadaşımdan tatmayı tercih ettim, iyi ki de öyle yapmışım. Benlik bir lezzet değildi. Yine de gelmişken tadın derim. Burada Vietnamlı gençlerle de fotoğraf çekildik, İngilizce de anlaşamadık ama ne olduğunu anlamasalar da bize katıldılar.
Vietnam turumuzun tümüne göz atmak isterseniz Vietnam’da Gezilecek Yerler yazıma göz atabilirsiniz.