Antalya Merkezinde Görülecek Yerler
Kaleiçi
Kaleiçi özellikle bahar aylarında gezmesi keyifli olan yerlerden, çünkü bu dönem pek kalabalık olmuyor. Dar sokakları, eski evler ve şirin/renkli kafeler vakit geçirmek için ideal. Dilerseniz alışveriş yapmak için de yerler mevcut. Kaleiçi’nde Dem-lik Kafe/Bar’a uğramınızı öneririm, bahçe içinde hoş bir mekan.
Hadrian Kapısı
Kaleiçi’ndeki anıtsal yapılardan biri olan bu üç gözlü kapıda fotoğraf çektirmek oldukça moda, bizim pek ilgimizi çekmedi gerçi.
Karaalioğlu Parkı
Kaleiçi civarında olan bu park hem manzarası hem de yeşillik alanlarıyla yürüyüş için ideal. Denize nazır kafelerde çayınızı da yudumlayabilirsiniz.
Antalya’da Gezilecek Diğer Yerler
Düden Şelalesi (Yukarı Düden)
Antalya merkezde yer almasa da doğa severlerin kesinlikle gitmesini önerdiğim bir lokasyon. Kurşunlu ile kıyaslandığında şehre daha yakın olması avantaj. Serinlikte oturup bir şeyler içebilirsiniz, şelale manzaralı restoranda bir şeyler yemek de mümkün. Mutlaka mağaranın yanından inip şelalenin aşağıdan görünümünü izleyin, su sesiyle de oldukça rahatlayacaksınız. Gezinizin ilk rotası da olmaya uygun aslında.
Damlataş Mağarası
Damlataş Mağarası Antalya’nın Alanya ilçesinde yer alıyor. Çocukken iki kez gitmiştim, ikisinde de korku dolu suratımın fotoğrafları var. Mağaranın içindeki doğal oluşumun yarattığı sivri uçlu sarkıtlar, kaygan yerler beni korkutmuştu. Ülkemizde böyle bir mağara olması ise oldukça etkileyici.
Dimçayı
Dimçayı da yine Alanya sınırları içerisinde yer alıyor. Buz gibi sularının Antalya’nın kızgın güneşine çok iyi geldiğini hatırlıyorum, hiç çıkmak istememiştim. Suyun üstüne kurulu ayağınızı suya sokarak yemek yiyebildiğiniz restoranlar da ayrıca güzeldi. Şimdilerde kaydırak falan da eklenmiş bazı tesisler tarafından sanıyorum, tesis kalabalıklığı da artmış gibi ama yorumlardan okuduğuma göre özellikle sakin zamanlarında hala güzel.
Manavgat Şelalesi
Manavgat diğer şelaleleri gibi yüksektan akan bir şelale değil, oldukça alçaktan ancak gürül gürül akıyor. Bir de hatırladığım kadarıyla Kurşunlu ve Düden kadar gölge alan sunmuyor, yani çok sıcak saatlerde iyi bir seçim olmayabilir. Suyun sesi beni çok dinlendirdiği için sevdiğim yerlerden biri olmuştu.
Kurşunlu Şelalesi
Kurşunlu Şelalesi de Düden gibi ağaçlar altında serinlik bulabileceğiniz, suyu çok gürül gürül olmasa da sesiyle rahatlayabileceğiniz yerlerden. Yanlış hatırlamıyorsam biraz daha yüksekten akan şelalerden biri. İçinde kafe , restoran gibi seçenekler biz gittiğimiz dönemde vardı; sanıyorum kafeler hala mevcut yorumlardan gördüklerimi göre.
Bunlar dışında Alanya Kalesi‘nin oldukça büyük olduğunu hatırladığımı ve sıcak saatlerde giderseniz bayılacağınızı ama kaleye değil; gerçek anlamda baygınlık geçirebileceğinizi söyleyebilirim. Köprülü Kanyon biz gittiğimizd oldukça kalabalıktı, girişindeki tesisler de öyle ama rafting düşünüyorsanız gidebilirsiniz. Aspendos Antik Tiyatrosu’nun da oldukça iyi korunmuş olması ve büyüklüğüyle ilgimi çektiğini hatırlıyorum.
Koylara gelecek olursak Alanya İncekum’un daha kumluk olduğunu söyleyebilirim. Belek Belconti’de konaklamıştık bir keresinde, bu otelin denizi de güzeldi. Side çoğunlukla dalgalıydı merkezine gittiğimizde. Patara da aynı şekilde dalgalı noktalardandı ama çok uzun bir sahildi. Kleopatra’nın kumunu beğendiğimiz hatırlıyorum. Kekova’ya tekneyle gitmiştik yanlış hatırlamıyorsam, keyifli koylarından biriydi.
Not: Antalya’ya sanıyorum çocukluğumdan bu yana 10’a yakın kez gitmişizdir; çoğunlukla otel odaklı gitmiştik, bir kez Ege-Akdeniz turu yapmıştık. En son merkezini 2017 yılında günübirlik ziyaret etmiştik. Elbette daha birçok noktayı ziyaret etmiştik ama bu yazımda hatırladığım noktalardan bugünün de yorumlarına bakarak iletmeye çalıştım.
Merkezi hakkında ziyaret ettiğimiz diğer noktalar için Günübirlik Antalya yazıma göz atabilirsiniz.