Viyana’da En İyi Kafe ve Restoranlar

Viyana’da biraz fazla kafe mi ziyaret etmişim ne? Yani 3 güne sığdırdığımı düşünürsek fazlaca oluyor. Tüm ziyaret ettiklerimi yazdım, daha az sevdiklerim ya da sevmediklerimi sona bıraktım.

Viyana’daki restoran ve kafelerle ilgili en sevmediğim şey tam ödeme yapacakken “servisten memnun kaldınız mı? bahşiş eklemek ister misiniz?” sorularını peş peşe tek bir soruymuş gibi sormaları, yani hayır deseniz servisten memnun kalmamış gibi oluyor; evet deyince de mecbur bahşiş eklemiş oluyorsunuz gibi. Ben bazı yerlerde çok istemesem de bahşiş ödemiş oldum böylece. Belki en iyisi nakit ödemek burada:)

Viyana’da En İyi Kafeler

Cafe Aufzug

Cafe Aufzug’u Spottedbylocals‘da görmüştüm ilk, tren kompartımanları şeklinde düzenlenmiş bir kafe olarak. Bazı yorumları okuyunca kompartımanlı bölmede yer bulamadık gibi, kesin turist istilası bir yer olmuş burası diye düşünsem de hiç öyle değildi. Belvedere’yi gezdikten sonra uğradım, zaten çok yakın. Kompartımanlı bölme de boştu ama bu bölme biraz sıcak oluyor; kompartıman dışındaki kırmızı sandalyeler de çok hoş, ayrıca yanda da yine trenleri andıran farklı masaları var. Ben sadece kahve tercih etsem de tatlıları da güzel gözüküyordu. Bir de servisi yapan kişi de tren kondüktörü gibi giyinmişti. Detayları ince düşünülmüş, küçük ama sevimli bir yer. Benim en keyif aldığım mekanlardan biri oldu diyebilirim.

Balthasar

Balthasar Kafe Spottedbylocals önerilerinden, otelime de yakın kahve noktalarından biriydi. Tabiki ilk sabah kahvaltı için burayı tercih ettim. Gerçekten de kalabalık ve gencinden orta yaşlısına farklı kitlelerin hem lokal hem turistlerin geldiği bir yerdi. Hamur işi anlamında çeşit boldu ama ben klasik kruvasan-kahve tercihimle ilerledim ve memnun ayrıldım. Hem dışarıda hem içeride masaları var. Pazar günleri kapalı olduğunu belirteyim.

Sacher Cafe

Eveet gelelim Viyana’nın klasiklerinden birine daha. Sacher Torte zaten bu kafeyle eşleşmiş tatlılarından. Yine bir klasik yine sıra ama bu sefer neyseki daha kısa ve çabuk ilerliyor. Sadece sacher tatlısı değil, aslında ambiyansın da görülmesi gerektiğini düşünüyorum; hatta ambiyans tatlıdan önce geliyor diyebilirim. Gitmeden önce Sachertorte filmini de izlemenizi öneririm, özellikle romantik komedi filmleri seviyorsanız. Sacher’e gelince tatlısever olarak yediğim en müthiş tatlı diyemem ama lezzetliydi; çikolata yoğunluklu olup şeker oranını güzel tutturmuş olmalarını beğendim. Bu arada yemek tercih edenler de oldukça fazlaydı. Dışarda oturmak isterseniz sıra beklemenize gerek yok ama bence oraya kadar gitmişken içerinin atmosferini es geçmeyin.

Wien Staatsoper Bistro

Viyana Operası’nın burada işi ne diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Operaya gittiyseniz birbirinden şık salonlardan birinde mutlaka bir şeyler için derim. Kahveden içki seçeneklerine, küçük atıştırmalıklara kadar her şey var. Ben aperol içtim, bizdeki gibi sanatsal ortam tekel de biziz kazıklayalım mantığı yok; fiyatları dışarıyla aynı. Zaten içki fiyatları bizden de ucuz.

Lieben Wir Concept Store and Cafe

Lieben Wir da tesadüfen önünden geçerken dekorasyonunu beğenip girdiklerimden. Pencere kenarında oturmak oldukça keyifliydi, okumak için kahve hakkında dergiler de vardı. Kahve konusunu ciddiye aldıklarını sattıkları ürünlerden de anlıyorsunuz. Hediyelik olabilecek ürünler de mevcut.

Der Mann

Der Mann lokaller tarafından oldukça tercih edilen fırınlarından gözlemlediğim kadarıyla ve farklı noktalarda şubeleri mevcut. Nestroyplatz durağına yakın olandan kruvasan aldım, oldukça lezzetli ve fiyat olarak uygundu. Kruvasan dışında da çok farklı çeşitler var, ayrıca tatlıları da çok iyi duruyordu; insanların da aldığı şeyler arasındaydı.

Vollpension

Vollpension lokal önerilerinden biri. Karlskirche’ye daha yakınca diyebilirim turistik noktalardan. Öneriden babaannenizin elinden çıkmış gibi kekler, pastalar deyince tabi karşı koyamadım. Gittiğimde keklerden önce dikkatimi çeken vintage tarzı iç dekorasyonuydu. Koltuklarından duvardaki fotoğraflarına, fincanlarına her şey bu tarza uygun. Kekleri yerinde seçmek en güzeli, görerek ve babaannenin tavsiyelerine kulak vererek. Kekleri seçmeniz için önce servis elemanı size jeton veriyor, siz de büyükanneye o jetonu veriyorsunuz. Şık fincanları sadece kahve içerseniz geliyor bu arada, ben yeşil çay söyledim kocaman bir adeta saksı boyutunda düz fincanda geldi. Sacher torte de var ama ben daha fresh bir tat aradığımdan arası muzlu üstü çikolatalı bir pasta tercih ettim. Lezzetsizdi diyemem ama nerede o annemin yaptıkları:(

Dış bölümü de var ama vintage hissini çok yaşamak mümkün olmuyor. Oldukça geniş, dolayısıyla yer bulmanız sorun olmaz diye düşünüyorum.

Öfferl

Öfferl, Balthasar’dan çıkınca önünden geçip kruvasanların vitrinden fotoğrafını çektiğim ve göründükleri kadar lezzetliler mi diye düşündüğüm bir fırındı. Son günümde önünden tekrar geçerken merakıma karşı koyamadım ve kendimi kruvasan seçerken buldum. Bademlide gözüm kalsa da mekanın çok masası olmadığından elimde yemek zorunda kalacağım için pain au chocolat tercih ettim. Bu ne kadar iyi bir seçim elde yemek için derseniz orası soru işareti:) Zira içi bol çikolatalı olanlardanmış. Bitter çikolata tadı çok yoğun olduğu için bana biraz acımtırak geldi. Fiyatlarının çok yüksek olduğu yorumlarda yazılmıştı ama bana bu ürün için normal geldi, tek sıkıntı fiyatların vitrinde yazmıyor olması:)

Kunsthaus Wien

Kunsthaus’un müze kısmını gezmesem de bahçesindeki gölgede kalmış kafesini görünce dayanamadım. Rahat bir ortamı var, ağaçlar altında. Sadece limonata içtiğimden yorum yapmam çok doğru olmaz ama menüde yiyecekler de mevcuttu.

Phil

Phil lokal önerilerinden salaş kitap kafelerden. Dışarısı çok güneşli olduğundan içeride oturdum, müthiş bir ambiyansı yok ama kahveleri iyi. Kitaplar arasında oturmayı sevenler için de bir seçenek olarak bırakıyorum, civardaysanız düşünebilirsiniz ama sırf burayı ziyaret için gelmenizi söyleyemem.

Joseph Brot

Influencer noktalarından olup oldukça kalabalık turist popülasyonuna sahip zor yer bulunan mekanlardan. Menüsü çok yumurta ağırlıklı ve kısıtlı geldi bana, pastane bölümündeyse seçenekler daha iyi bence. Bir de fiyatlar bir tık yüksek. Ben ıspanaklı kiş tercih ettim, kiş kahvemden çok önce geldi. Yani servisten çok memnun kaldım diyemem ama ıspanak yanısıra ceviz de eklenmiş kişin lezzeti iyiydi. Yine de kesinlikle ziyaret edilmesi gerekenlerden olduğunu söyleyemem.

Viennese Coffee Roastery

Son günümde otele yakın bir noktada kahvaltı edeyim ama hoş da olsun diye gittiğim Prater parkı içindeki bu mekan, meğerse sadece coffee roastery imiş ve oturma yeri yokmuş. Üstelik kahvaltı için bir kruvasanı da yok; sadece tatlılar. O kadar yol gitmişken kahvesinden aldım tabi, lezzetliydi neyseki.

Ayrıca benim gitmediğim ama önünden geçerken sevdiğim Prater Caddesi’nin Zirkusgasse ile birleşimindeki meydanda yer alan kafe ve brunch noktalarıydı, zaten Pazar günü sabah saatlerinde oldukça kalabalıklardı.

Viyana’da En İyi Restoranlar

Figlmüller

Viyana’da ilk durağım tabiki şinitzel yemek için en çok önerilen adreslerden Figlmüller. Biraz fazla turistik gelse de arada klasikleşen turistik aktivitelere de yer vermek gerekiyor. Akşam 7 sularında sıra biraz uzuncaydı, hatta ben gittikten sonra daha da uzadı, 40 dk kadar bekledim sanıyorum. Çok büyük olmasına rağmen çok da kalabalık. 2 şubesi var bu arada, ben Ankeruhr’a yakın olana gittim.

Ortamı şık, garsonlar ilgili, tabi kalabalık olduğu için servis yine de çok hızlı olmuyor. Ambiyansın etkisiyle kendi kendimi date’e çıkarmış hissettim diyebilirim. Klasik şinitzelinden ve Ottokringer radler söyledim. Şinitzel’in dış katmanı ve etin inceliği çok iyiydi ama domuz etli şinitzel seçmek çok mantıklı olmamış diyebilirim; bana etin kokusu birazcık ağır geldi. Bu arada porsiyon çok büyük ben aç olmama rağmen yarısını zor bitirdim. Yanında da bir şey gelmiyor, siz dilediğiniz salatayı ya da patates seçebilirsiniz. Ben yiyemeyeceğimi tahmin ettiğimden bir şey söylemedim. İki kişiyseniz bence farklı seçenekleri deneyip bölüşmeniz daha iyi olacaktır.

Tachles

Tachles tesadüfen geçerken aa ne çok oturan var bu meydanda diye oturduğum, sadece bira içecekken yan masada görüp salata da yediğim ve beğendiğim noktalardan oldu. Salaş ama gençlerin takıldığı, rahat vakit geçirmelik keyifli bir mekan. Tek önemli nokta sadece nakit kabul etmeleri.

Ciao a Tutti

Viyana havalimanı içinde pasaport kontrolü geçtikten sonraki İtalyan restoranlarından. Burada insanlar genelde foccaccio alıyordu ama onların boyutları fiyatına göre küçük gözüktüğünden ben salata tercih ettim. Salata ile ilgili en saçma şey sos için ayrı fiyat ödenmesi; sossuz salata mı olur yahu? Salatada bazı ürünler biraz tazeliğini kaybetse de genel olarak fena değildi. Fiyatları bizim havalimanlarına göre makul diyebiliriz. Oturma yeri geniş olsa da çok priz noktası görmedim.

Bitzinger

Bitzinger önünde uzun kuyruklar olan, influencer’ların ünlendirdiği noktalardan ama peynirli sosislisinin tadı bana hiç uymadı. Ekmeğinin de sosisli sandviçi yerine normal ekmeğin sandviç formuna sokulmuş ve çok da taze durmayan hali olması hoşuma gitmedi. Oldukça doyurucu ama ben keyif olarak yiyemedim; Danimarka’da yediğim sosislilerle alakası yok.

Viyana’da Gezilecek Yerler yazım için buraya tıklayabilirsiniz.